İş Yeri Devrinde İşçi Alacakları
YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 2011/9-589 E.N , 2011/740 K.N.
Taraflar arasındaki “Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta sonu çalışma ücreti ve yılık ücretli izin alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.12.2007 gün ve 2005/1140 E., 2007/962 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 23.10.2009 gün ve 2008/10743 E., 2009/28895 K. sayılı ilamı ile;
(…1-Dosyadaki yazilara toplanan delillerle kararin dayandigi kanuni gerektirici sebeplere göre, davalilarin asagidaki bendin kapsami disinda kalan temyiz itirazlari yerinde degildir.
2-Isyeri devrinin is iliskisine etkileri ile isçilik alacaklarindan sorumluluk bakimindan taraflar arasinda uyusmazlik söz konusudur.
Isyeri devrinin esaslari ve sonuçlari 4857 sayili Is Kanununun 6. maddesinde düzenlenmistir. Sözü edilen hükümde, isyerinin veya bir bölümünün devrinde DEVIR tarihinde mevcut olan is sözlesmelerinin bütün hak ve borçlariyla devralan isverene geçecegi öngörülmüstür. DEVIR tarihinden önce dogmus ve DEVIR tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden isverenle devralan isverenin birlikte sorumlu oldugu ayni yasanin 3. fikrasinda açiklanmis ve devreden isverenin sorumlulugunun DEVIR tarihinden itibaren iki yil süreyle sinirli oldugu hükme baglanmistir.
4857 sayili Is Kanununun 120. maddesi hükmüne göre 1475 sayili yasanin 14. maddesi halen yürürlükte oldugundan, kidem tazminatina hak kazanma ve hesap yöntemi bakimindan isyeri DEVIRlerinde belirtilen hüküm uygulanmalidir. Anilan hükme göre, isyerlerinin DEVIR veya intikali yahut herhangi bir suretle bir isverenden baska bir isverene geçmesi veya baska bir yere nakli halinde isçinin kidemi, isyeri veya isyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplami üzerinden hesaplanmalidir. Bununla birlikte, isyerini devreden isverenlerin bu sorumluluklari, isçiyi çalistirdiklari sürelerle ve DEVIR esnasindaki isçinin aldigi ücret seviyesiyle sinirlidir.
Isyerini miras yoluyla intikali de, 4721 sayili Türk Medeni Kanununun 599. maddesinde düzenlenmis, sözü edilen hükümde mirasçilarin mirasbirakanin ölümü ile mirasa bir bütün olarak hak kazanacaklari açiklanmistir.
Isyerinin önceleri gerçek kisi ya da kisilerce isletilmesinin ardindan sirketlesmeye gidilmesi halinde, bu islem de bir tür isyeri devridir. Önceki gerçek kisi olan isverenlerin devralan tüzel kisi ortaklari olmasi bu DEVIR iliskisini ortadan kaldirmamaktadir (Yargitay 9.HD. 22.7.2008 gün 2007/ 20491 E, 2008/ 21645 K.).
Ayni sekilde daha önce tüzel kisi sirket olan isverenin isyerini bir gerçek sahsa devretmesi de mümkündür. Devralanin sirketin hissedarlarindan biri olmasi da imkan dahilindedir.
Adi ortaklardan bir ya da bazilarinin hisselerini devri de sorumluluklarin belirlenmesi noktasinda isyeri devri olarak islem görmelidir.
Banka veya borsa araci kurulu isyerlerine Tasarruf Mevduati Sigorta Fonunun el koymasi ise isyeri devri niteliginde degildir. Gerçekten bu halde isyeri devredilmemekte sadece yönetime müdahale edilmektedir.
Özellestirme islemi sonucu kamuya ait hislerin devri de isyeri devri olarak degerlendirilemez. Belirtilen islemde, isyeri ayni tüzel kisilik altinda faaliyetini sürdürmekte sadece kamuya ait hisselerin bir kismi ya da tamami el degistirmis olmaktadir. Bununla birlikte tamami kamuya ait olan bir isyerinin özellestirme islemi sonucu baska bir isverene geçmesi isyeri devri olarak degerlendirilmelidir ( Yargitay 9.HD. 8.7.2008 gün ve 2008/25370 E, 2008/ 19682 K.).
Isyeri devri fesih niteliginde olmadigindan, DEVIR sebebiyle feshe bagli haklarin istenmesi mümkün olmaz. Ayni zamanda isyeri devri kural olarak isçiye hakli fesih imkani vermez.
Isyerinin devri isverenin yönetim hakkinin son asamasi olup, isyeri devri çalisma kosullarinda degisiklik anlamina da gelmez. Dairemizin köklesmis kararlarina göre isyeri devri isçiye hakli nedenle fesih hakki tanimaz. Isyeri devrinin çalisma kosullarini agirlastiran bir yönü olup olmadigi belirlenmelidir ( Yargitay 9.HD. 27.10.2008 gün 2008/ 29715 E, 2008/ 28944 K.).
Genel olarak yapilan bu açiklamalarin ardindan Is Hukukunda isyeri devrinin isçilik alacaklarina etkileri üzerinde ayrica durulmalidir. Isyeri devri halinde kidem tazminati bakimindan devreden isveren kendi dönemi ve DEVIR tarihindeki son ücreti ile sinirli olmak üzere sorumludur. 1475 sayili yasanin 14/2. maddesinde devreden isverenin sorumlulugu bakimindan bir süre öngörülmediginden, 4857 sayili Is Kanununun 6. maddesinde sözü edilen devreden isveren için 2 yillik süre sinirlamasi, kidem tazminati bakimindan söz konusu olmaz. O halde kidem tazminati isyeri devri öncesi ve sonrasinda geçen sürenin tamami için hesaplanmali, ancak devreden isveren veya isverenler bakimindan kendi dönemleri ve DEVIR tarihindeki ücret ile sinirli sorumluluk belirlenmelidir.
Feshe bagli diger haklar olan ihbar tazminati ve kullanilmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son isverene ait olmakla devreden isverenin bu isçilik alacaklarindan sorumlulugu bulunmamaktadir. Devralan isveren ihbar tazminati ile kullandirilmayan izin ücretlerinden tek basina sorumludur.
Isyerinin devredildigi tarihe kadar dogmus bulunan ücret, fazla çalisma, hafta tatili çalismasi, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayili Is Kanununun 6. maddesi uyarinca devreden isveren ile devralan isveren müstereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açisindan bu süre DEVIR tarihinden itibaren iki yil süreyle sinirlidir. DEVIR tarihinden sonraki çalismalar sebebiyle dogan sözü edilen isçilik alacaklari sebebiyle devreden isverenin sorumlulugunun olmadigi açiktir. Bu bakimdan DEVIRden sonraya ait ücret, fazla çalisma, hafta tatili çalismasi, bayram ve genel tatil ücreti gibi isçilik alacaklarindan devralan isveren tek basina sorumludur.
Somut olayda davacinin davali Milli Piyango Idaresi isyerinde diger davalinin isçisi olarak çalistigi ,ihalenin baska sirkete verilmesi üzerine is aktinin feshedildigi ve davacinin ihaleyi yeni alan sirkette ara vermeden çalismaya devam ettigi anlasilmaktadir. Dosya içeriginden isyerinin açik bir sekilde devredilmeyip zimni olarak devredildigi bellidir. Sosyal Sigortalar Kurumuna yapilan çikis bildirimi de alt isverenin kurumsal açidan yaptigi olagan bir islemdir. Bu nedenle devri ortadan kaldirmaz. Davaci da ertesi gün isi alan diger alt isveren yaninda baslayarak bu olguyu dogrulamistir. Bu nedenle feshe bagli kidem, ihbar tazminati ve yillik izin alacaginin reddi gerekirken yazili sekilde kabulü hatalidir. Öte yandan ayni isveren ile ilgili davalar da redle sonuçlanip Dairemizce onanmistir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapilan yargilama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.